Neredeyse her 3 kadından birinde görülen deri çatlaklıkları, pekçok nedene bağlı olsa da tam olarak nasıl oluştuğu bilinmemek ile birlikte çocuklarda hızlı büyümeyi takiben adölesan dönemde yaşanabilir veya aşırı ve ani kilo değişimleri nedeniyle cildin gerilip tekrar kendini bırakması sonucu ortaya çıkabilir. Kadınların % 75-90’ında gebelikleri sırasında, vücut geliştirme yapanların omuzlarında, hormon tedavisi görenlerde, uzun süreli kortizonlu krem ve hap kullanımına bağlı olarak da gelişebilir. Ergenlikte belirgin olan çatlaklar zamanla gerileyip tedavi ihtiyacı göstermezler.
Normal deride %80 kollajen ve %4 elastik fiber mevcuttur. Strialarda kollajen parçalanması ve elastin hasarı oluşur ve çatlak ellendiğinde sanki o bölgede deri yokmuş hissi alınır.
Cildi bir bütün olarak ele almalıyız. Güncel çalışmalar çatlakların aslında atrofi olduğunu kanıtlamıştır.
İç kısımdaki yırtık dışarıdan cilt üzerinde çizik şeklinde bir görünüme sahiptir. Önce morarma şeklinde görülür ve ardından da dış sınırları koyulaşmaya iç kısmı beyazlaşmaya başlar. Son olarak da bu görünümde kalır. Özellikle güneşin etkisi ile bronzlaşan bölgelerde daha net bir şekilde görünmektedir. Cilt rengi açık olanlar çatlak sorununa daha yatkındır. Zamanla kararan çatlaklar, açık tenli bayanlarda kendini daha çok belli eder. Cildin elastikiyetinde önemli rollere sahip elastin liflerinin yapısı bu durumda çok önemlidir.
Cildin elastik özelliğini kaybetmemesi için mutlaka bol bol su içmeli ve cildi dışarıdan sürekli nemlendirmelisiniz. Bunlar önlem olarak uygulanabilir ama bazen her önleme rağmen ciltte çatlakların görülmesi kaçınılmazdır.
Doku kaybı yani atrofi hücrelerin beslenememesi durumunda küçülmesidir. Çatlağa dokunduğunuzda parmağınız hafif içeri girer. Sonuçta hücre bazında bir sıkıntı varsa, fraksiyonel lazer, dermabrazyon gibi sistemlerle cildi soymak ya da mikro iğneleme sistemleriyle enerji vermek bazı çatlak derinliklerine göre yeterli olmayabilir.
Bir başka önemli nokta ise ciltte oluşan çatlakların renklenememesi, bronzlaşamamasıdır. Bu tarz cilde zarar vererek yapılan uygulamalarda çatlağın yeterince tedavi edilememesi dışında birde cildin renklenmesine ve bronzlaşmasına hiçbir katkı sağlanamamasıdır. Bu da ayna karşısında ve günlük hayatında çatlaklarından psikolojik olarak rahatsız olan hastalara pekte yardımcı değildir.
Çatlaklarınızdan ve beyaz renk almayan, bronzlaşmayan görüntüsünden rahatsız mısınız?
Yüzey daha düzgün uzun süren renk farklılıkları çatlak tedavisinin başarısını olumlu etkilemeyebilir. Hem kırmızı renkli, stria distensa rubra hem de beyaz renkli, stria distensa alba çatlaklarda olumlu düzelmeler elde etmek mümkün. Yaz aylarında da uygulayabildiğimiz ve tamamen Bio-uyumlu manyetik ile birlikte bazı spesifik amino asit bazlı serumlar cilde yedirilmesi methodu olan hücrenin istediği besin olan Sodyum ve Potasyum’u bio uyumlu manyetik alan terapisiyle pozitif ve negatif enerjiyle hücreye sodyum ve potasyum pompalıyoruz. Pozitif akımla hücre içine pompalanan sodyum ve potasyum hücrenin ihtiyacı olan besini sağlıyor. Daha sonra negatif akım ile hücre içindeki toksinleri dışarı çıkararak detoksifiye (toksinlerden arınma) gerçekleşir. Böylelikle hücre gerekli besini alarak normal seviyesine dönmeye başlar. Seanslar ilerledikçe çatlaklar renklenme özelliğini kazanmaya başlar.
Bugünden itibaren nihayet çatlaklarınızın seanstan seansa yenilendiğini, içi boş labrum bölgesinin cilt altında doldurularak yumuşadığını ve sadece güneş ışığına maruz kalarak bronzlaştığını izleyebileceksiniz.
Detoksifiye Cilt Çatlakları Tedavisini diğer tedavilerden ayıran en önemli özellik dokulara hasar vermeden biyolojik olarak tekrar canlanmalarını sağlamak ve bunun sonucunda dokuların kendi kendilerini yenilemelerini sağlamaktır. Bu yöntem derideki anormal olan metabolik faaliyetleri normalleştirmekte, destek dokusu ve üst deride hücresel faaliyetleri arttırarak normalleşmeyi tetiklemektedir. Böylece doğal kolajen ve elastik doku artışı sağlandığı gibi üst deride renk üreten hücrelerin normal renk üretme yeteneğini yeniden kazanması sayesinde derinin renklenmesi sağlanabilmektedir.
Detoksifiye Cilt Çatlakları Tedavisi sayesinde çatlaklar gittikçe rejenere olmakta, çevreleyen bozulmamış dokuyla aynı seviyeye sahip olacak şekilde her geçen gün doldurur. Buna ek olarak, çatlakların iç kısmındaki sert yapısını da algılanması zor hale gelinceye kadar yumuşatır.
Detoksifiye Cilt Çatlakları Tedavisi özellikle göğüs sıkılaştırma ve yüz-boyunda yaşlanma önleyici tedavilerde etkili olduğunu göstermektedir.
Bu yöntemin etkinliği 7 ile 35 yaş arasında eski çatlaklar üzerinde yapılan düzinelerce biyopsiler çatlaklarda kusursuz rejenerasyon olduğunu göstererek etkinliğini kanıtlamıştır.
Bu yöntemle tedaviye başlamadan önce kusurların değerlendirilerek kişiselleştirilmiş tedavi yöntemi hazırlayacaktır. Bu hazırlık değerlendirmesi sayesinde çatlaklarınızın rejenerasyonunda maksimum seviyede iyi sonuç elde etmek için gerekli seans sayısı ve seansların toplam süresi hakkında bilgi tarafınıza verilecektir. Seansların ortalama beklenen sayısı düzenli aralıklarla haftada iki üç kez olmak üzere 15 ile 20 arası uygulamadır.
Kesinlikle Evet! Çatlaklar için önerilen diğer yöntemlerin aksine düzenli olarak güneşlenerek veya solaryuma girerek çatlaklarda melaninin yeniden aktive edilmesi ve melanosit hücrelerini aktif hale geçirerek bronzlaşmanın sağlanmasına olanak tanır.
Bu durumda çatlaklı cildin bir bebek cildi gibi hassas ve narin olduğunu ve bu nedenle önemli ölçüde korumaya ihtiyaç duyduğunu unutmayınız.
Detoksifiye Cilt Çatlakları Tedavisini protokollere uygun olarak gerçekleştirdiğiniz sürece beşinci seanstan itibaren çatlaklarda bronzlaşmaları görebilirsiniz.
Küçük aşınma ve yara izleri durumunda olduğu gibi rejenere edilen cilt güneşe ilk maruz kaldıktan sonra çevreleyen cilt dokusu ile karşılaştırıldığında daha çok kızarır ve daha az bronzlaşır.
Aynı şekilde tedavi durumlarında da çatlaklar cildin diğer kısımları ile karşılaştırıldığında daha az koyu renk alır. Çatlaklar bir kez kaybolduğu zaman ve cilt güneş ışığına ikinci ve üçüncü kez maruz kalınca normal cilt aynı veya benzer renkte görülecektir.
Bu aşamadan sonra çatlaklar etrafındaki sağlıklı cilt ile mukemmel bir biçimde uyumlu olacaktır.
Detoksifiye Cilt Çatlakları Tedavisi vücut ta uygulandığında hem çatlak hemde sıkılaştırma tedavisi icin yaklaşık 40 dakika gerekmektedir. Yüz ve boyun tedavisinde ise 30 dakika yeterli olacaktır. Tedavi süresi kabinde geçirilen tüm süreye tekabul eder.
Bu sürelerde hastanın cilt tipine göre hafif değişiklikler olabilir, ayrıca ilk seanslarda birkaç dakika daha fazla zaman ayrılması gerekebilir.
Yüz ve boyunda cilt yaşlanmasını azaltmak için biz tedavi döneminin ilk on beş günü boyunca dört seans öneriyoruz, daha sonra haftada bir kez tedavi olma şekline geçebilirsiniz.
Tedavisi genel olarak rahatlatıcı bir yöntemdir. Selülit problemi olan kişiler için de uygulanan tedavi yöntemi ağrısızdır.
Detoksifiye Cilt Çatlakları Tedavisinde özel kontra endikasyonlar bulunmaz. Eğer kullanıcıda son zamanlarda hormonal değişiklikler varsa, hormonlar normale dönene kadar çatlak tedavisini ertelemek iyi olacaktır. Bunun sebebi detoksifiye cilt çatlaklarının yan etkilere neden olması değil, tedavinin verimliliğini azaltma ve potansiyel olarak zayıflatma olasılığından dolayıdır.
Detoksifiye Cilt Çatlakları Tedavisi mutlak güvenliğe sahip optimum sonuçlar elde etmeyi sağlar. Popliteal alanlar, koltuk altı, gözler, kulaklar ve genital bölgeler dışında tedavinin vücudun her yerine uygulanabilir.
Kesinlikle hayır. Dahası hamilelik genel olarak çatlaklara neden olur ve yeni çatlakların olabileceği yerlerde tedavi uygulamak anlamsız olacaktır.
Hızlıca online randevu alarak tüm işlemlerinizi daha hızlı tamamlayabilirsiniz...
Harbiye Mahallesi Teşvikiye Cad. İkbal İş Merkezi No.17 Kat:2 Şişli /İstanbul
