İdeal Meme Büyüklüğü

Meme büyültme ameliyatları günümüzde hem genç yaş grubunda hem de orta yaş grubunda estetik cerrahlara en sık başvurma nedenlerinden birisidir. Bu sebeple estetik cerrahlara başvuran hastaların ameliyat öncesi en sık sordukları soru ve en çok çekindikleri konulardan bir tanesi yapılacak memenin ne kadar büyük olacağı ve olması gerektiğidir.

Sıklıkla karşılaştığım sorulardan bir tanesi “arkadaşım şu büyüklükte bir protez koydurmuş ben de ondan koydurmak istiyorum. Onda çok güzel olmuş. Bende de güzel durur mu ?” sorusudur.

İkinci bir soruda “75 beden (bu başka bir beden de olabilir) sütyen kullanıyorum 90 beden yaptırmak istiyorum mümkün mü ? ”

Vücuda uygun meme büyüklüğü nasıl tespit edilir?

Bu ameliyat pek çok hasta için bir kere yapılabilecek bir operasyondur. Hem maddi koşullar hem de operasyon korkusu hastanın beğenmediği bir protez büyüklüğünü değiştirip yenisini taktırmaya izin vermez. O halde estetik cerrahınızın estetik duygusuna ne kadar güvenebilirsiniz ve kendinizi ona en doğru şekilde nasıl anlatabilirsiniz?

Meme Protezi Nasıl Seçilir? 

Bir estetik cerrahın uygun meme protez büyüklüğünü seçerken göz önüne aldığı hususlar şunlardır:

1. Hastanın boyu ve kilosu: Yani hastanın genel vücut yapısı. Daha uzun boylu bir hasta veya kilosu daha fazla olan bir hastaya doğal olarak daha büyük protezler konabilir. Kısa boylu bir hastada D cup memeler çok rahatsız edici bir görünüm verebilirken uzun boylu bir hastada B cup memeler çok küçük görünebilir.

2. Hastanın göğüs kafesi şekli: Bu meme büyüklüğünü seçerken en dikkat ettiğimiz noktalardan bir tanesidir. Bazı kişiler uzun boylu olmakla birlikte göğüs kafesleri dardır veya kısa boylu ama uzun süre spor yapmış bir hastada geniş omuzlar ve geniş bir göğüs kafesi bulunabilir. Ayrıca bazan göğüs kafesi ön-arka çapta içeri doğru dönük (pectus excavatus) veya dışarı doğru çıkık (pectus carinatum) olabilir. Bunların hepsi seçilecek protez büyüklüğünü etkiler.

3. Hastanın mevcut memelerinin büyüklüğü: Hastada ameliyat öncesi yeterli büyüklük ve miktarda meme dokusu varsa protezi yeterince kaplayacağı için protez büyüklüğü seçiminde daha rahat davranabiliriz. Aksine çok az miktarda meme dokusu olması koyulacak büyük bir protezin dışardan belli olmasına neden olabileceği için olayı zorlaştırabilir. Olay paradoksal görülse bile gerçek budur. Memeler ne kadar küçükse bazı durumlarda hastaya daha küçük protez yerleştirilmesi daha iyi sonuç veririr.

4. Hastanın mevcut memelerindeki sarkıklık miktarı: Bilindiği gibi meme büyültme ameliyatı ek bir yarar olarak hastaların memelerinin dikleşmesine de yardım eder. Özellikle dikleştirme ihtiyacı bulunan hastalarda dual plane yerleşim şekliyle mastopeksi ameliyatının kötü görünümlü skarları olmadan memede yeterince dikleştirme sağlanabilir. Memenin sarkıklığı arttıkça koyulacak protezin büyüklüğü artmak zorundadır.

Eğer hasta meme büyültme ameliyatında göğüslerinin dikleşmesine de ihtiyaç duyuyorsa memelerinin tahmininden biraz daha büyük olması gerektiğine kendisini hazırlamalıdır. Diğer yandan özellikle deri gevşekliği bulunan hastalar aşırı büyük protezler ile ameliyat edilirse belli bir noktadan sonra memelerinde protezin oluşturacağı ağırlık nedeniyle sarkma görülmesi kaçınılmazdır. Yani bir paradoks daha: protez yeterince büyük olmazsa meme sarkık görünür, protez çok büyük olursa meme yine sarkık görünür. O halde ameliyat sırasında optimal büyüklük doktor tarafından belirlenir.

5. Memelerde büyüklük açısından asimetri görülmesi: Pek çok kadının memelerinde asimetri vardır ve bu son derece doğaldır. Çoğunluk hasta grubunda bu büyüklük farkı adet döneminde daha belirgin hal alır. Bu büyüklük farkı karşıdan bakmakla çok belirgin bir şekilde görülmüyorsa veya hasta bir memeyi ekstra olarak yastıkçıklarla desteklemek zorunda kalmıyorsa memelerin asimetrik büyüklüğünü düzeltmeye gerek yoktur. Ancak asimetrinin çok belirgin olduğu hastalarda küçük tarafa daha büyük protez konulması gerekebilir ve yine optimal büyüklük cerrah tarafından ameliyat esnasında seçilir.

6. Meme ölçümleri: Juguler nokta-meme başı arası, köprücük kemiği orta noktası-meme başı arası, meme başı-meme inferior sulcusu (meme altı kıvrımı arasındaki mesafe), memenin alt-üst ve medial-lateral çaplarının ölçümleri. Burada bahsettiğimiz ölçümler hem ameliyat öncesinde, hem de ameliyat esnasında protezin koyulacağı poş oluşturulduktan sonra yapılır. Bu ölçümler değerlendirmede en önemli noktadır çünkü ilk 5 madde hep doktorun estetik algısı ile ilgiliyken son madde tamamen matematiksel ölçümler içerir. Örneğin hastada ancak 12 cm lik bir poş çapı oluşturulabiliyorsa aynı mesafesi 14 cm olan bir protez buraya yerleştirilemez. Yerleştirilse bile hastanın hem iyileşme dönemi çok rahatsız edici geçer hem de sonuçta ortaya çıkacak görüntü rahatsız edicidir. Ayrıca hastada kapsül kontraktürü oluşma riski de artar.

Ben meme büyültme ameliyatlarında tercih olarak değişik şekil ve büyüklüklerde çeşitli protezler getirip deneme protezleriyle en uygununu yerleştirme taraftarıyım. Ameliyat öncesi değerlendirmeler seçenek sayımı 60-70 tipten 5-10 adete indirmektedir ancak ameliyat öncesi net olarak şu şekil ve şu büyüklük koyulacak diye hastaya söylemeyi uygun bulmuyorum. Çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi değerlendirmenin en önemli kısımlarından bir tanesi ameliyat esnasında meme protez poşu oluşturulduktan sonra yapılmakta ve son karar bu esnada verilmektedir.

Bu arada önemli bir konuda sütyen bedenleridir. Ülkemizde satılan pek çok sütyen 70-75-80 vb gibi adlandırılmaktadır. Bu sayılar meme altından göğüs çevresinin ölçümüdür ve sayı arttıkça bir miktar cup büyüklüğü de artar. Yurtdışında satılan sütyenler ve ülkemizde satılan sütyenlerin küçük bir kısmında ise iki parametre vardır. Göğüs çevresi ayrı değerlendirilir ve meme büyüklüğü ayrı değerlendirilir. Göğüs kafesi çevresi 75-80 vb veya inç ölçüsüyle 32-34 vb şeklinde giderken aynı zamanda A, B, C, D, E, F gibi cup büyüklükleri vardır. Yani örneğin 80 beden bir sütyenin 80A, 80B, 80C gibi değişik cup bedeni olan alt tipleri vardır. Aslında ideal olanı budur. Çünkü geniş göğüs kafesi olan bir hastanın memeleri küçükse bu hasta 90 beden sütyeni giydiği zaman meme tam olarak oturmaz. Hastanın destek koyması gerekir. Diğer taraftan hastanın sütyen ölçüsü 90 dır yani sanki ideal meme büyüklüğü var gibidir. Yaptığımız meme büyültme ameliyatı hastanın göğüs kafesi çevresini değiştirmez. Yapılan ameliyat cup büyüklüğünü değiştirir. Yani A olan cup beden B, C, D olabilir ama meme çevresi 80 ise hep 80 kalacaktır.

Olması gerekenden daha büyük yapılmış memelerin ortaya çıkaracağı sorunlar nelerdir ?

İyileşme süresinin daha uzun ve zor geçmesine neden olur. Hastanın hem ağrıları hem morluk ve şişlikleri daha fazladır. Tamamen normal hayat dönmesi daha uzun süre alır.

Yara yerlerinde oluşacak gerginlik artacağı için özellikle sigara içen hastalarda yara iyileşme problemlerinin görülme sıklığı artar. Ayrıca kalan skar daha kötü olacaktır.

Meme başına alttan yapacağı aşırı baskı nedeniyle his kusurları görülme ihtimali daha fazla olacaktır.

Meme büyültme ameliyatına ait diğer komplikasyonların görülme riski artar

Özellikle poş yeterince büyük açılmadıysa hem protezde oluşabilecek kıvrımlardan dolayı ve hem de protezin yeterince hareket edememesinden dolayı kapsül kontraktürü gelişme insidansı artacaktır.

Haddinden büyük koyulan protezlerde daha erken dönemde sarkma görülme ihtimali vardır. Protez ağırlığı nedeniyle aşağı doğru kayar ve hem meme şekli bozulur hem de sarkma gerçekleşir.

Rahatsız edici görünüm. Özellikle minyon yapılı bayanlarda büyük memeler hem bikiniyle hem de giysi altındayken çevrenin ilgisini hastayı rahatsız edecek kadar çeker. Genel görünüm güzel olsa bile hastalar zamanla bu aşırı ilgiden çok rahatsızlık duymaya başlarlar.

Bize başvuran hastaların pek çoğunun belirttiği gibi doğal görünümlü ve çok büyük olmayan memeler plastik cerrahlar tarafından da ideal meme olarak kabul edilir. Kabul etmek gerekir ki bu ameliyatı bir kez olacaksınız ve bu ameliyatı olduğunuza da değmesini istiyorsunuz. Aynı zamanda memelerinizin dikkat çekecek kadar büyük olmasını da istemiyorsunuz. O zaman protez seçimini doktorunuza bırakın. Biz, kararı sizin özelliklerinizi göz önüne alarak yapmış olduğumuz ameliyatlarda almış olduğumuz neticeleri de değerlendirerek vermekteyiz.